Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Son Yorumlar |
İşte Türkiye'nin en çok s...
Forum: Ekonomi haberleri
Son Yorum: Zigibanda
09-10-2017, 11:40 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 428
|
Çin benzinli otomobilleri...
Forum: Ekonomi haberleri
Son Yorum: Zigibanda
09-10-2017, 11:37 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 427
|
Eski Polis, Fethullah Gül...
Forum: Türkiye'den haberler
Son Yorum: Zigibanda
09-10-2017, 11:35 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 455
|
15 Temmuz Gecesi Erdoğan'...
Forum: Türkiye'den haberler
Son Yorum: Zigibanda
09-10-2017, 11:34 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 443
|
15 Temmuz Gecesi Erdoğan'...
Forum: Türkiye'den haberler
Son Yorum: Zigibanda
09-10-2017, 11:32 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 441
|
Psikolojik Terimler Sözlü...
Forum: Ruh sağlığı
Son Yorum: Zigibanda
09-09-2017, 07:26 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 496
|
Psikolojinin tanımı
Forum: Ruh sağlığı
Son Yorum: Zigibanda
09-09-2017, 07:26 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 462
|
Psikolojinin tanımı
Forum: Ruh sağlığı
Son Yorum: Zigibanda
09-09-2017, 07:17 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 452
|
Pekingese hakkında bilgi
Forum: Hayvanlar alemi
Son Yorum: enes ebrem
09-08-2017, 10:32 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 453
|
Beagle hakkında bilgi
Forum: Hayvanlar alemi
Son Yorum: enes ebrem
09-08-2017, 10:25 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 472
|
|
|
Pug Hakkında bilgi |
Yazar: enes ebrem - 09-08-2017, 10:24 PM - Forum: Hayvanlar alemi
- Yorum Yok
|
|
Pug
Pug cinsi, en eski köpek ırklarından biridir. M.Ö. 400 yılında Asya’da ortaya çıktıklarına inanılmaktadır. Kısa tüylü Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.‘den türemesi ihtimal dahilindedir. Ancak, başka bir senaryoya göre küçük Bulldog’lardan türemişlerdir. Başka bir inanışa göre de nadir Fransız Mastiff’i Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.‘nun minyatürü olduğu da düşünülmektedir. Tibet manastırlarından Japonya’ya götürülürler ve daha sonra yaygın bir ırk haline gelirler.
Pug türü tarihi olaylarda da rol oynamıştır. Pompey adlı pug köpeği, 1572’de Prens William’ı yaklaşan suikastçiye karşı uyarmıştır. Ayrıca Napoleon, hapisteyken karısı Joséphine’ye pug’ın tasmasına sakladığı gizli mektuplar gönderirdi. Çok zeki olmalarına karşın eğitilmekten çabuk sıkılırlar. Pug türü köpekler, sahiplerinin ses tonuna duyarlıdır, gereksiz havlamaz, diğer hayvanlarla ve çocuklarla iyi geçinirler.
|
|
|
Terrier hakkında bilgi |
Yazar: enes ebrem - 09-08-2017, 10:22 PM - Forum: Hayvanlar alemi
- Yorum Yok
|
|
Terrier
çok sevilen bir köpek türüdür. 1800’lü yıllarda İngiltere’de fare istilası sonucu üretilmiştir. Hala da fare yakalama güdüleri devam etmektedir. Küçük ve sevimli olduklarından dolayı çok tercih edilmektedir. Çocuklarla uyumları iyidir, ama sadece kendi seçtikleri ve sevdikleri çocuklar ile diyalogları bu şekildedir. Bunun dışında agresifleşebilirler. Yaklaşık 20 çeşit Terrier vardır, en bilineni ise Yorkshire Terrier’dir.
|
|
|
Labrador Retriever bakımı hakkında bilgi |
Yazar: enes ebrem - 09-08-2017, 10:20 PM - Forum: Hayvanlar alemi
- Yorum Yok
|
|
Labrador Retriever
geçmişte St. John köpeği olarak bilinirlerdi. Kanada’da Newfoundland’dan türetilmiş bir cinstir. Labradorlar, soğuk suya atlayarak balıkçıların ağlarını çekmelerine yardım etmeleri için eğitilirlerdi. 1800’lü yıllarda, İngiltere’ye getirildiler. Kibar ve sevgi dolu karakteri nedeniyle en iyi aile köpeklerinden biridir. Sabırlı, oldukça zeki ve sadık bir köpektir. İtaat etmeye istekli, hareketlidirler ve suyu severler. Golden Retriever gibi Labrador Retriever da çok sevilen bir ırktır.
|
|
|
Golden Retriever huyu hakkında bilgi |
Yazar: enes ebrem - 09-08-2017, 10:18 PM - Forum: Hayvanlar alemi
- Yorum Yok
|
|
Golden Retriever
19. yüzyılda İngiltere’yi ziyaret eden bir Rus sirkinde bulunan, türü bilinmeyen altın tüylü köpeklerin BloodHound türü ile çiftleştirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Uysal, iyi huylu, duygusal ve son derece sevimli köpeklerdir, çocuklarla çok iyi anlaşır. Golden Retriever, itaat etmeyi sever, diğer hayvanlarla ve yabancı insanlarla kolayca dostluk kurabilir, bu sebeple koruma köpeği olamaz. İlgi isteyen, yalnız kalmayı sevmeyen köpeklerdir.
|
|
|
Oyunlarda Fps Arttırma |
Yazar: enes ebrem - 09-08-2017, 10:13 PM - Forum: League of legends
- Yorum Yok
|
|
Bunun için bir kaç tane program kullanacağız ama öncelikle uzun zamandır format atmadıysanız format atmayı tavsiye ederim çunku 2 katına kadar çıkartık bunu saymıyorum ve programlara geçiyoruz
advanced systemcare
Bu program kullanınlan fazla ramleri temizler bilgisayarı açtığınızda açılan programları kapatır ve bilgisayarı hızlandırır virüsleri temizler geri dönüşüm kutusunu otmatik boşaltır eğer bilgisayarınızda bir sıkıntı bulursa tespit eder ve onarır ( aşırı kritik değilse ) .
Driver Booster
eğer güncellenmemiş ekran kartı ses driveri olsun tüm driverleri bulur ve günceller kendisi yükler ve kendisi kurar bu işlem bitince sadece bilgisayarı kapatıp açmanız yetecektir her zaman doğru driver bulur .
İObit
Bu program ise program kaldırırken kalan programları tespit eder ve bulur size gösterir silmek isterseniz silersiniz istemezsin kalır ama program kaldırmayı bundan yapmanız lazım
Game Booster
Game boosteri denemedim ama araştırmalarımda olumlu sonuç alan insanlar çok Game boosteri indirdikten sonra oyunları game booster üzerinden açarsanız fps iniz artıcaktır ve daha iyi performansınız olur
evet bunların hepsini yaparsanız fpsniz garanti artıcaktır sonuçları yorumda belirtiniz
|
|
|
Android Telefonda Virüs Programı önerisi |
Yazar: enes ebrem - 09-08-2017, 10:00 PM - Forum: Android oyunlar
- Yorum Yok
|
|
360 Security
360 Security benimde kullandığım bir programdır Telefonunuz eğer sıcaksa uyarı verir ve soğutmasını sağlar indirdiğiniz oyunları ayrı bir klasöre ayırır ve açtığınızda ise hızlandırılmış bir şekilde açar Bilgisayardaki Game Booster gibi Anti virüs özelliği de vardır eğer telefonunuza bulaşan bir virüs varsa onu tespit eder ve yok eder (aşırı bir kritik bir durumu yoksa) silinen oyunların fazlalık dosyasını siler aynı fotoğraftan bir kaç fotoğraf varsa onları tespit eder ve size gösterir silmek isterseniz silersiniz oyunların yediği şarjın bir kısmını size geri kazandırır.
|
|
|
Saç Koparma Hastalığı Triktillomani Nedir? Sebepleri ve belirtileri nelerdir? |
Yazar: Zigibanda - 09-08-2017, 05:09 PM - Forum: Ruh sağlığı
- Yorum Yok
|
|
Trikotilomani (Dürtüsel Olarak Saç ve Vücut Kıllarını Yolma Hastalığı) Nedir?
Kişiyi saçlarını ya da kıllarını yüzey derisinden ayıracak şekilde çekmeye zorlayan bir saplantı (kompülsiyon) ya da karşı konulamaz bir dürtü olarak tanımlanan bu hastalık, dürtü kontrol bozukluklarının içinde sınıflandırılıyor. Trikotilomani sözcük yapısı bakımından Yunanca kaynaklı üç kelimeden oluşuyor: saç (thrix), çekme (tillein) ve mania (mani, duygusal taşkınlık). Saç ya da vücut kılı yolma davranışı öncesinde rahatsız edici bir gerginlik deneyimleyen hastalar, kılları yolmaktan haz alıp doyum buluyorlar ve üzerlerindeki gerginlik yerini rahatlamaya bırakıyor. Saç yolma davranışı, uzun sürede kafada öbek öbek kelliğe neden olabiliyor.
Trikotilomani ve Sık Rastlanan Yaş Aralığı:
Hastalık genellikle erken ergenlik döneminde görülüyor. Her ne kadar her yaştan hastaya rastlanabiliyor olsa da ilk tipik saç yolma davranışı sıklıkla 12 yaşlarında ortaya çıkıyor.
Trikotilomani Tedavisi:
1. Psikoterapi (Bilişsel-Davranışçı Terapi): Bilişsel-davranışçı terapi, saç yolma davranışını tetikleyen faktörleri tespit ederek bu davranışı değiştirmeyi ya da ya da bu faktörlere yanıt olarak verilen saç yolma davranışını önlemeye yönelik becerileri hastalara öğretmeyi hedefliyor. Terapist, hastanın günlük hayattaki sıkıntılara ve duygusal durumlara farkındalık geliştirmesini sağlayarak saç yolma davranışına nelerin neden olabileceğini bulmasında rehberlik ediyor. Kimi hastalar, saçlarını yolmayı engelleyecek parmak bandajları ya da ne zaman saç yolduklarına ilişkin tuttukları kayıtlarla tedavide hatırı sayılır bir aşama kaydedebiliyorlar.
2. İlaç Tedavisi: Uygulanan ilaç tedavileri de hastalığın belirtilerini hafifletebiliyor. Tedavide, Prozac’ın da içinde bulunduğu seratoninin geri alımını engelleyen ilaçlar kullanılıyor. Ancak ilaç tedavisinin etkinliği tartışmalı. Çünkü ilaç tedavisi gören hastaların bir kısmı tamamen iyileşirken, bir kısmında hiçbir değişiklik olmayabiliyor.
Araştırmacılar, ilaç tedavisiyle aynı sürede götürülecek olan terapinin etkinliğini halen araştırıyorlar.
Tedavi gördükten sonra saç yolma davranışını kesen hastaların saçları, eğer ki saç derileri kalıcı kelliğe neden olacak derecede tahrip edilmemişse tekrar köklerden uzamaya başlıyor.
|
|
|
Verimli ders nasıl çalışılır - Verimli ders çalışma teknikleri |
Yazar: Zigibanda - 09-08-2017, 05:03 PM - Forum: Ruh sağlığı
- Yorum Yok
|
|
Öğrenmeye karşı istekli ve öğrenme için gerekli yeteneklere sahip olma, öğrenmede başarıyı etkileyen en önemli etmenlerdir. Ancak, bazı yetenekli öğrenciler yeterince çaba gösterdikleri halde bekledikleri verimi alamamaktan yakınır. Bu durum genellikle çalışma yöntemlerini kazanamamış olmaktan ileri gelir. Verimli ders çalışma ve etkin öğrenmenin en temel koşulu bu konuda istekli ve kararlı olmaktır. İsteklilik ve kararlılık, çalışma davranışlarınızı olumlu etkileyerek, verimli ders çalışmanızı ve etkin öğrenmenizi sağlayacaktır.
Verimli Çalışma Yöntemleri
Ders çalışma kavramı çok geniş bir kavramdır. Ders çalışırken bazı yöntemleri bilmek gerekir. Bu yöntemleri bilmemenin başarıyı daima düşürdüğü bilinmektedir.
* Ayları gösteren takvim edinmelisiniz.
* Ders çalışmaya ayırmayacağınız günleri (tatil, bayram vs.) işaretlemelisiniz
* Kendinizi bir hafta gözlemlemeli, en çok hangi zamanlarda verimli ders çalıştığınızı saptamalısınız.
yöntemler kısaca,
* Ders çalışma alışkanlıklarını tanımak.
* Çalışma davranışını etkileyen çevresel olayları kontrol altına almayı öğrenmek, (çalışma ) (motivasyon) ve dikkat süresini arttırmak
* Etkin ve süratli okuma yöntemi
* Derste not tutma ve öğretmeni dinleme yöntemi
* Etkin okuma ve tekrar yöntemlerinden yararlanarak sınava hazırlık.
* Etkin çalışma yöntemleriyle vakit kazanmak.
* Genel tekrar yani kazanılan etkin ve verimli çalışma yöntemlerinin sürekliliğini sağlamak
Günümüzde psikoloji ve eğitim alanlarında giderek doğruluğu artan yaklaşıma "DAVRANIŞSAL YAKLAŞIM" denilmektedir. Bu yaklaşım, öğrenme kuramlarından kaynaklanır ve öğrenmeyi tanıtarak işe başlar. Bu yaklaşım, okul başarısının sadece doğuştan var olan bir yetenek olduğunu kabul etmez, sonradan çalışmayla öğrenilerek kazanılabilen bir beceri kabul eder.
Davranışsal yaklaşım incelendiğinde ders çalışma becerisinin iki temel öğeden oluştuğu görülür.
a. Etkin ve verimli çalışma yöntemleri
b. Çalışma ortamı üzerinde kişisel kontrol (irade) kullanabilme.
Bu iki öğe incelendiğinde başarısız öğrencilerin karşılaştığı sorunlar şöyle özetlenebilir:
Öğrencinin öğrenmesi gereken bilgileri hafızasına yerleştirmek için etkin ve verimli bir yöntemi yoktur.
Çalışıp başaramamaktan dolayı çalışma kavramı iticilik kazanır. Kişiye ödüllenme duygusundan çok cezalanma duygusu verir ve öğrenciyi çalışma davranışından çok zevk verici uğraşlara yöneltir
Eğer kişi çevresindeki etkenleri kendi denetimi altına alma yöntemini öğrenirse, davranışlarını da kendi denetimi altına alabilir. Örnek: Çalıştığı odadaki gürültü düzeyini kontrol altına alabilirse, dikkat etme davranışını da kendi istediği gibi yönlendirebilir.
Yöntem 1 - Çalışma Alışkanlıklarını Tanımak:
Verimli çalışmanın ilk adımı zamanı iyi planlamaktır. Planlama yaparken ders dışı uğraşlar da programa konulmalıdır.
Ertesi günkü her dersi programa koymalıdır. İki zihinsel ders arasında (Örnek: Matematik ve Tarih) bir pratik ders çalışmak (Örnek: Resim) . Aynı şekilde özellikle öğrenilecek dersleri (okuma) daha erken saatlerde yapmaktır.
Haftalık çalışma programı yapılmalıdır.
Her zaman çok çalışmak iyi öğrenmek demek değildir. Öğrenci ders çalışırken, neler yaptığını ayrıntılı olarak incelendiğinde çalışması üzerindeki olumlu ve olumsuz etkenlerini görecektir.
Yöntem 2 - Çalışma İsteğini Arttırmak ve Uyarı Kontrolü Geliştirme Yöntemi:
(Motivasyon -isteklilik ve dikkat süresinin arttırılması.)
İsteklilik (Motivasyon) ders çalışma davranışımız üstünde etki yapan en olumlu etkendir. Çalışmayı bilmeyen bir öğrenci bunu bitmesi gereken bir yük olarak görür. Yük olarak kabul edilen görevde isteklilik yoktur. Planı ve programı olmayan bir öğrenci, çalışmaya hiçbir zaman zamanında başlayamaz ve tabii zamanında bitiremez. ZAMAN ve YER konusunda kendisine bir yer belirlemediği zaman belirsizlik ve kararsızlık içinde kalır. Sonuç olarak ders ve ödevlerini düşündüğü zaman hep huzursuzdur. Ders çalışmaya başlamakta zorluk çeker. Her zaman son an çok az zaman kaldı endişesindedir. Çalıştıktan sonra bunun keyfini çıkaramaz, yeterli çalıştığı konusunda kendisine güvenemez.
Çalışma programında izlenmesi gereken önemli noktalar şöyle olmalıdır:
1- Her ders için çalışmakla yükümlü olduğunuz kısmı hesaplayın ve en iyi notu almak için çalışın.
2- Size en zor gelen dersi uyarıcı kontrolü için seçin ve bu ders için her gün belli bir süre ayırın.
3- Çalışmanız için belli bir YER ayırın ve mümkün olduğu ölçüde bu yeri ders çalışma dışındaki işler için kullanmayın. Bu yerin fazla rahat olmamasına dikkat edin. Bu çok önemlidir.
4- Çalışacağınız ders miktarı konusunda bazı kurallar koyun. Bu iki türlü olabilir.
a- Bir oturumda kaç dakika çalışacağınız (Örnek 40 dakika)
b- Bir oturumda çıkarılacak çalışma ürünü ( Örnek: 20 problem bitirme veya bir bölüm tamamlama)
5- Çalışmanıza ket vurucu düşünceler olduğunda, çalışmayı yerinden ayrılın. Ancak ayrılmadan dersinizin küçük bir bölümünü bitirmelisiniz.
6- Çalışmalarınızda acele etmeyin. Yoksa başarısızlığa uğrar, vazgeçebilirsiniz. Unutmayın, hedefleri alçak tutmak, programdan vazgeçmekten daha yararlıdır.
7- Çalışma ortamınızı mümkün olduğu kadar DİKKAT DAĞITICI şeylerden temizleyin. (Örnek: televizyon, telefon, radyo gibi).
Yöntem 3 - Hızlı ve Verimli Okuma Yöntemi:
Çalışmada en önemli olan, okunulanın anlaşılması ve öğrenilmesidir. Bu beş aşamada gerçekleşir.
Göz gezdirme (izleme). Bütün halinde baştan sona göz gezdirme.
Sorma ( Kendi kendine. Bölümdeki başlık ve alt başlıkları çıkararak)
Okuma ve işaretleme.
Anlatma.
Tekrarlama. Tekrar sırasında, eğer bilgiyi hatırlayamıyorsanız, o konuyu bilmiyorsunuz demektir.
Yöntem 4 - Derste Not Tutma ve Öğretmeni Tanıma Yöntemi:
Derste iyi not tutmak sınav sonuçlarını fazlasıyla etkiler. Elinin altında düzenli notları olan öğrenci yarı yarıya başarılı olmuş demektir. Düzenli not tutarken şunlara dikkat edilmelidir.
Not tutarken başlık ve alt başlıklar kullanılmalıdır. Kendine ait özel işaretleme sistemi kullanmak tekrarda zaman kazandırır.
İlaveler için arada boş yer bırakılmalıdır.
Dersten çıkar çıkmaz tutulan notlar gözden geçirilmelidir. Anlaşılmayan yerler işaretlenmelidir. Gelecek derste öğretmene sorulmalıdır.
Yöntem 5 - Verimli Tekrar Yöntemi ve Sınava Hazırlık:
Tekrar süresinin dağılımı:
1- Araştırmalar göstermiştir ki sık ve kısa aralıklarla yapılan tekrar, toplu halde ve bir defada yapılan tekrardan çok daha iyi hatırlanmaktadır. Birçok bölgeyi bir anda hafızasına koymaya çalışan öğrenci baskı altındadır ve dikkatini tam olarak veremez.
2- Esaslı tekrara sınavdan birkaç gün önce başlayın. Böylece eğlenme ve dinlenmeye de zaman ayıracağınızdan sınava güvenle ve dinlenmiş olarak girersiniz.
3- Tekrarınızı mutlaka DERS ÇALIŞTIĞINIZ YERDE yapın. Böylece uyarıcıları kontrol altına aldığınız ortamda dikkatinizi daha kolaylıkla toplar, hem de çağrışımlar yararıyla sınavda kolaylıkla hatırlarsınız.
4- Tekrarı yüksek sesle yapın. Bu sizin üç duyu kullanmış olmanızı sağlar. Görmek, duymak ve dile getirmek gibi. Sessiz okurken dikkatin dağılıp sadece satırların üstünde göz gezdirme tehlikesi vardır.
5- Çalışmalarınızda esas bir taslak çıkarın. Bu taslağı tekrarlamak için en iyi zaman gece uykuya yatmadan öncedir. Çünkü öğrendiğiniz bilgiler ile rekabet edecek diğer uyarıcılar azdır. Sabah kısaca göz atmak daha açık-seçik hatırlamanıza yardımcı olur.
Yöntem 6 - Etkin Çalışma Yöntemi Geliştirmek:
Bu teori alışkanlık geliştirme teorisidir. Çalışma davranışınızı boş geçen zamanlarına yayarak genellemeyi sağlamak ve zaman kazanmaktır.
Yöntem 7 - Genel Tekrar:
Yani kazanılan etkin ve verimli çalışma yöntemlerinin sürekliliğini sağlamaktır.
Sonuç olarak, başarınızı arttıran pratik çalışma yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz.
1- Motivasyon - isteklilik, çalışma hızı için çok önemlidir. Bunun için yeni bir sistem geliştirin.
2- Yetenek çok önemlidir. Fakat fazla yetenekli olmayan bir kişi de kişisel sistemlerini geliştirerek başarılı olabilir.
4- Hedeflerinizi küçültün.
5- Endişelenip panik yapmayın.
6- Zamanı yararlı olabilecek şekilde kullanın. Programlı çalışın.
7- Hep aynı yerde çalışın ve mecbur kalmadıkça bu yeri başka bir iş için kullanmayın.
8- Öğrenmeyi bölümlere ayırın. Bu, sadece tekrar yönünüzü arttırmakla kalmaz, aynı zamanda başarınızı da arttırır.
9- Eğer çalıştığınız konuyu istediğiniz şekilde anlamıyorsanız endişelenmeyin. Bazı şeylerin öğrenilmesi zaman alır.
10- Süreç kökenli veya davranış kökenli çalışma, motivasyon amaçlı kullanılabilir. Herhangi bir şeyi başarmak için bir amaç ve bunu elde etmek için de bir sistem veya süreç gereklidir. Hangisi size uygunsa onu seçin.
11- Çoğu insan için hatalar birer hayal kırıklığı veya utancıdır. Fakat uzaklaşamayacağınız çok az hata vardır. Hata yapmadan da iyi bir öğrenci olunamaz.
12- Önemli olan kararlılık ve istektir. Başarı ardından gelir. Yılmadan devam edin. Öğrenme isteği mücadelenin yalnızca %10'unu oluşturur. Geri kalanın %90 'ı istekliliktir.
Eğer bir şeyi yapmak istiyorsanız bunun en hızlı yolu HEMEN başlamaktır.
|
|
|
İlaçların Yan Etkisi Nedir? Nelere Dikkat Edilmeli? |
Yazar: Zigibanda - 09-08-2017, 04:57 PM - Forum: İlaç yan etkileri
- Yorum Yok
|
|
Hekimler ve eczacılar hastalarına bir ilacı önerirken o ilacın hastaya sağlayacağı faydalar olası zararlarına, risklerine üstün ise önerirler. Şu bir gerçek ki mesleğini ilgiyle ve samimiyetle yapan tüm sağlık mensupları hastalarının sağlığını hastalarından daha çok düşünürler. Hastalarının akıllarına dahi getirmedikleri riskleri de tartıp ona göre ilaç önerirler.
Yan etkiler firmaların prospektüse yazmakla yükümlü oldukları istenmeyen ilaç etkileridir. İlaçların bazı yan etkileri o ilacı kullanan bireylerde sıklıkla gözlenir. Bunlar genellikle mide bulantısı, baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, halsizlik, kabızlık, karın ağrısı gibi etkilerdir. Ancak bu yan etkiler genellikle ilaçların hafif yan etkileri olarak değerlendirilir ve çok şiddetli olmadıkça tedaviyi kesmeyi gerektirmez.
İlaçların hastaları daha çok korkutan, endişelendiren yan etkileri ise daha nadir görülen ancak daha ciddi yan etkilerdir. Halüsinasyon, titreme, kalp atımlarında belirgin değişiklikler, bayılma, koordinasyon bozukluğu, vb. ilaçların nadir yan etkilerinden olup, vuku bulmaları halinde mutlaka sağlık uzmanına bildirilmeleri gerekir. Bu yan etkilerin varlığında hastanın durumuna göre ya ilacın dozu azaltılır ya da tedaviye son verilir.
Birçok hastanın aklına dahi getirmediği ancak biz sağlık uzmanlarının en çok düşündüğü yan etki ise alerjik reaksiyonlardır. Alerjik reaksiyonlar anında müdahale edilmemesi halinde hastanın hayatına mal olabilecek yan etkilerdir. Bazı spesifik ilaçlar için yapılan alerji testleri dışında birçok hasta için önceden öngörülmesi pek mümkün olmayan yan etkilerdir. Ancak görülme sıklıkları diğerlerine göre oldukça azdır.
İlaçlarını kullanması, tedavisini aksatmaması ancak ilaç kullanımı sonrasında görülen olası bir olumsuz değişim varlığında sağlık uzmanına başvurması benim hemen her gün birkaç hastama söylediklerimdendir. Hastalığın iyileşmesi belkide hiç görülmeyecek yan etkilerden sakınmaktan daha önemlidir.
Unutmayın! Yan etkiler görülme olasılığı olan etkilerdir. Hafife almayın lakin önyargılarla hastalığınızı tedavisiz bırakmayın.
|
|
|
|